Su Kaybının Vücuda Etkileri
Vücudumuzun yarısından fazlasını su oluşturur. Erişkin bir kişi için bu oran %60 civarındadır. Yani ortalama 70 kg olan bir erişkinin vücudunda 42 litreye yakın su vardır. Yeni doğmuş olan bir bebeğin vücudunun % 75’i sudur, oysa yıllar geçtikçe vücudumuzdaki su miktarı azalır, erişkinlikte %60’a ve yaşlılıkta %50’ye kadar düşer. Vücuttaki suyun üçte ikisi hücrelerimizin içinde yer alır. Geri kalan kısmı ise kanda, hücreler arasında ve vücudun diğer salgılarında yer alır. Organların da içeriğindeki su miktarı oldukça şaşırtıcıdır. Beyin, karaciğer, böbrek ve kalp gibi organlarımızın %65-80’i sudur. Kemiklerde bu oran daha düşüktür ama kemiklerde bile var olan su miktarı, kemik ağırlığının %30’u kadardır! İşte bu nedenlerle vücudumuzun su içeriğinin eksilmemesi gereklidir. Aksi halde organların işleyişi tehlikeye girebilir.
İlk olarak tüm düşüncelerimiz, duygularımız ve vücudumuzun çalışmasını idare eden beynimize bakalım. Beynimizin %85’i sudan oluşuyor ve beynin çalışması büyük oranda suya bağlı. Elektriksel aktiviteden tutun da hormon üretimine ve duygulanmaya, bir fikre odaklanmaya kadar birçok işi başarabilmemiz için beyindeki hücrelerimizin sudan yoksun kalmaması gerekli. Suyun azalmaya başlaması ile gelişen en sık bulgu baş ağrısı. Bu nedenle özellikle sıcak yaz aylarında baş ağrınız olursa ilk yapmanız gereken iş, hemen su içmek olmalıdır. Genellikle ağrınızın hafiflediğini, ve zamanla geçtiğini göreceksiniz. Bunun yanı sıra beyinde suyun azalması ile beraber halsizlik, sinirlilik, duygusal boşluk, uyku bozuklukları oldukça sık görülen durumlardır. Bu konuda yapılan çalışmalar, vücudumuzda %1 su kaybettiğimizde beyinde algı mekanizmalarının %5 oranında bozulduğunu gösteriyor. Su kaybı oranı %2’ye çıktığı zaman kısa dönem hafızamız zayıflıyor ve yeni öğrendiklerimizi hızla unutuyoruz, odaklanma sıkıntıları yaşıyoruz ve matematik problemlerini çözmekte zorlanıyoruz. Bu kaybın uzun süre devam etmesi beynin ufalmasına ve sonucunda Alzheimer Hastalığına zemin hazırlamaya kadar gidiyor.[1]
Su kaybından etkilenen organların arasında böbreklerin de özel bir yeri var çünkü vücudun su miktarının ayarlanmasında böbreklerin rolü önemli. Kan miktarı veya kandaki su miktarı azaldığı zaman böbrekler suyu daha fazla kaybetmemek için su tutma işini artırıyor ve daha az idrar üretmeye başlıyor. Kanın böbreklere az gelmesiyle böbreklerin de beslenmesi bozuluyor çünkü böbrek hücreleri de kendilerine gelen kandan besin alıyor. İşte bu nedenle suyun vücudumuzdan azalması ile beraber böbrek yetersizliği riski ile karşı karşıya kalabiliyoruz. İdrar rengi koyulaşmaya ve ve idrar miktarı da gittikçe azalmaya başlayabiliyor. Diğer tüm organlar da suyun azalması ile beraber fonksiyonlarını kaybetmeye başlayabiliyor. Cildimiz bile kendini korumak ve vücuttan suyu daha fazla kaybetmemek için aşırı sıcakta önce terlese de daha sonra kurumaya başlıyor. Cilt kuruluğunu önlemek için nemlendirici kremleri kullanmak ve bol su içmek önemli. Bu yazının sonuna geldiyseniz artık oturmayı bir bardak su ile kesmenin zamanı gelmiştir. Hepinize keyifli bir gün dilerim.
Referanslar:
1) https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/28614811
Pross N. Effects of Dehydration on Brain Functioning: A Life-Span Perspective. Ann Nutr Metab. 2017;70 Suppl 1:30-36. doi: 10.1159/000463060. Epub 2017 Jun 15.